ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

31

Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-e -iFiil

Kullanımı;

"Taşı suya atmak."

Hecelenişi / Hecelemesi;

at-mak


Bir şeyi yere doğru bırakmak

Bir kimsenin ilişiğini kesmek

İçine koymak

Tipi / Türü;

-e nesnesiz

Kullanımı;

"Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz."

Rastgele bir kenara koymak

İp, halat, zincir gibi şeylerin bir ucunu ulaştırmak

Tipi / Türü;

nesnesiz -den

Kullanımı;

"Vapurdan iskeleye attılar."

Bir yerden başka bir yere taşımak

Kullanımı;

"Hazır araba varken eşyayı eve atalım."

Sille, tokat vurmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Top, tüfek vb. silahları patlatmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Ona üç kurşun attı, vuramadı."

Bir işi ertelemek

Tipi / Türü;

-e nesnesiz

Kullanımı;

"Bu konunun tartışılmasını gelecek haftaya attılar."

Örtünüp korunmak için bir şeyi üzerine almak

Kullanımı;

"Yahya Kemal ise onu kendi gibi bir afete vurgun birisi olarak niteledikten sonra sırtına kızıl bir şal atarak kan rengine bürünmüş bir şekilde gösterir."

Suç vb.ni bir başkasına yüklemek

Kullanımı;

"Suçu onun üzerine attılar."

Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak

Tipi / Türü;

-i -den

İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Bu lüzumsuz eşyayı atmalı."

Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Şapka inkılabıyla fesi attık."

Çıkarmak, dışarıya vermek

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Yabancı cisimleri vücut atar."

Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Köprüyü dinamitle attılar."

Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Pamuğu atmak."

Herhangi bir nesnenin üzerindeki boya dağılmadan yarılmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Yapışık olduğu yerden ayrılmak

Tipi / Türü;

-den

Kalp, nabız vurmak, çarpmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Sıcak basınca sırtındaki ceketi attı."

Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak

Tipi / Türü;

-i -den

Değerini eksiltmek

Tipi / Türü;

-i

Yazılmış bir şeyi göndermek, yollamak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Mektup atmak."

Birini terk etmek

Tipi / Türü;

-den

Kendi istediği gizli bir yere götürmek

Tipi / Türü;

argo

Kullanımı;

"Gözüne kestirdiği erkeği tavlayıp resmen oraya atarmış."

Yalan veya abartmalı söz söylemek

Tipi / Türü;

nesnesiz argo

Kullanımı;

"Gene atmaya başladı."

Bilmeden, kestirerek söylemek

Tipi / Türü;

nesnesiz argo

Kullanımı;

"Bilgi yarışmasında attı ama tutturamadı."

İçki içmek

Tipi / Türü;

nesnesiz teklifsiz konuşmada

Kullanımı;

"Şimdi arzu buyrulursa dostluğumuzu takviye için şöyle bir iki kadeh atalım."
 
atmak