ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

14

Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-eFiil

Kullanımı;

"Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına."

Hecelenişi / Hecelemesi;

bas-mak


Küçük çocuk ayakta durabilmek

Bir şeyi üzerine kuvvet vererek itmek

Kullanımı;

"Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız."

Sıkıştırarak yerleştirmek

Tipi / Türü;

-e -i

Kullanımı;

"Peyniri küpe basmak."

Bası işi yapmak; tabetmek

Tipi / Türü;

-i

► kaplamak

Tipi / Türü;

-i nesnesiz

Kullanımı;

"Yollarını ot basmış, çamları yükselip saçaklarına el atmış olan bu büyük köşk."

Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak

Tipi / Türü;

-e -i

Kullanımı;

"Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım."

Bir yere baskın yapmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış."

Bir kimse bir yaşa girmek

Kullanımı;

"On dokuz yaşına yeni basmış, ürkek ve utangaç bir kızdım."

Duman, sis vb. bir yere çökmek

Tipi / Türü;

-i nesnesiz

Kullanımı;

"Şehri akşamüstü sis basmıştı."

Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek

Tipi / Türü;

-i nesnesiz

Kullanımı;

"Pompa bozulmuş, suyu basmıyor. Otomobilin lastiğine hava basmak."

Kümes hayvanı kuluçkaya yatmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Uygunsuz vaziyette yakalamak

Tipi / Türü;

-i

Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak

Tipi / Türü;

nesnesiz mecaz

Kullanımı;

"Yüreğinin acısını duyuyordu. Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. İzin istedi."
basmak