ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

5

Bozulmuş olan; muhtel

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu."

Hecelenişi / Hecelemesi;

bo-zuk


Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ)

Kullanımı;

"Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim."

► bozuk para

Tipi / Türü;

isim

Kullanımı;

"Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!"

Gergin, huzursuz bir biçimde olan

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu."

Sıkıntılı bir biçimde olan; şizoit

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Süleyman’ı odada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki birdenbire, ‘Ne oldu Süleyman?’ diye haykırdı."

bozuk (2)

Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim müzik

Hecelenişi / Hecelemesi;

bo-zuk
bozuk