ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

6

► sıska

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Hanın sahibi cılız bir adamdı."

Hecelenişi / Hecelemesi;

cı-lız


Gelişememiş, ufak kalmış (bitki, ağaç)

Kullanımı;

"Taşkın kovuklarda bitmiş cılız sarı çiçekleri koparıp ayaklarımın altından geçen suya atıyor, dalgın dalgın düşünüyordum."

Parlaklığı az veya azalmış olan (ışık)

Kullanımı;

"Ambarda, tavana tutturulmuş cılız ışıklar, arada sönecekmiş gibi pırpırlanıyordu."

► ince

Kullanımı;

"Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı."

Basit ve değersiz olan (şey)

Kullanımı;

"Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu."

Belli belirsiz bir biçimde

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"Sesi öylesine cılız çıktı ki dudaklarının arasından sadece saf efendi onun söylediklerini duydu."
cılız