ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

6

İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan; sıkı, geniş ve bol karşıtı

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım."

Hecelenişi / Hecelemesi;

dar

Genişliği az veya yetersiz olan; daraç, ensiz, mikro

Kullanımı;

"Dar ayakkabı."

Az, sınırlı olan; ölçülü

Kullanımı;

"Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz."

Sıkıntılı olan

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?"

Yetersiz olan

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar."

► ancak

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler."

dar (2)

İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim eskimiş

Kökeni;

"Farsça dār"

Hecelenişi / Hecelemesi;

dar

dar (3)

► yurt

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim eskimiş

Kökeni;

"Arapça dār"

Hecelenişi / Hecelemesi;

dar

dar (4)

► ev

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim eskimiş

Kökeni;

"Arapça dār"

Hecelenişi / Hecelemesi;

dar
dar