ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

9

Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak; yordamlamak, temas etmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-eFiil

Kullanımı;

"Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk."

Hecelenişi / Hecelemesi;

do-kun-mak


Birbirine veya bir şeye hafifçe değmek; ilmek (III)

El sürmek, el sürüp arıştırmak

Kullanımı;

"Bu kâğıtlara kimse dokunmasın."

Alıp kullanmak, el sürmek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu."

Sağlığını bozmak, rahatsızlanmasına sebep olmak, yaramamak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu."

İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek

Kullanımı;

"Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum."

► değinmek

Kullanımı;

"Eğitim konusuna dokunan bir yazı."

Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak

Tedirgin etmek, rahatsız etmek; batmak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı."

dokunmak (2)

Dokuma işi yapılmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Kullanımı;

"Halılar dokundu."

Hecelenişi / Hecelemesi;

do-kun-mak

dokunmak