ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

18

Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-iFiil

Kullanımı;

"İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek."

Hecelenişi / Hecelemesi;

dök-mek


Belli bir yere boşaltmak

Kullanımı;

"Mebrure’nin yardımını reddederek yarım bardak suya bu kâğıdın içindeki tozu döktü, küçük bir kaşıkla karıştırarak ilacı bir hamlede içti."

► akıtmak

Kullanımı;

"Annem bunu sezdiği gün, babamın arkasından döktüğü yaşları unutacak kadar bedbaht olur."

► saçmak

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Tavuklara yem döktü."

Bir şeyi salmak, bırakmak

Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek

Kullanımı;

"Yapraklarını dökmüş iki söğüt ağacı..."

Teninde kızamık, kızıl, suçiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızı lekeler çıkmak

Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı vb.ni kalıba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak

Kullanımı;

"Heykel ilkin çamurdan yapılıyor, sonra kalıbını çıkarıp tunçtan dökecekler."

Sulu hamuru kızgın yağ veya tepsinin içine akıtarak pişirmek

Kullanımı;

"Lokma dökmek. Kadayıf dökmek."

Bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak

Kullanımı;

"Sınıra asker dökmek."

Çok söylemek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Dil dökmek."

Bir şeyi yok etmek için atmak

Kullanımı;

"Satılmayan hamsileri denize döktüler."

Bir işte veya bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik yapmak

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Şimdi maşallah açılmaya başladım diye söylenirsin, işi ahbaplığa dökersin, olur gider."

Yakmak, tutuşturmak

Kullanımı;

"Sabah ve akşam kahvaltıları için mangal döktürürdü. Mangal yakmak denmezdi. Mangalı dök, tutuştur denirdi."

Kullanmak, harcamak, sarf etmek

Kullanımı;

"Dimağ ve beden cevherlerini döken çocukları hesaplı bir kalori ile beslemek lazımdı."

Çok sayıda öğrenciyi sınavda veya bir üst sınıfa geçirmede başarısız saymak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Sınıfın yarısını döktüler."

Bol bol vermek, ödemek, sarf etmek

Tipi / Türü;

nesnesiz mecaz

Kullanımı;

"Para dökmek."

Açığa vurmak, söylemek, ortaya koymak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Acaba biraz anlatsan, derdini döksen olmaz mı?"
dökmek