1. means (synonym):
Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık; fehamet, kadir (I), kıymet
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı; kıymet, paha, valör
class / type;
Sample sentence;
"Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu."3. means (synonym):
Üstün nitelik, meziyet; kıymet
class / type;
4. means (synonym):
Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse
class / type;
Sample sentence;
"Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir."5. means (synonym):
Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü
class / type;
Sample sentence;
"Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim!"6. means (synonym):
Uğrunda belli bir bedel ödenecek veya belli bir zahmet göze alınacak nicelik veya nitelikte olan
class / type;
adjectiveSample sentence;
"160 odası olan otelin dekorasyonu ile iç donanımı görülmeye değer bir güzellikteydi."7. means (synonym):
Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey
class / type;
felsefe8. means (synonym):
Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı
class / type;
matematik