meaning in Turkish

8

1. means (synonym):

Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık; fehamet, kadir (I), kıymet

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor."

Syllables;

de-ğer

2. means (synonym):

Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı; kıymet, paha, valör

class / type;

Sample sentence;

"Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu."

3. means (synonym):

Üstün nitelik, meziyet; kıymet

class / type;

4. means (synonym):

Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse

class / type;

Sample sentence;

"Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir."

5. means (synonym):

Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü

class / type;

Sample sentence;

"Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim!"

6. means (synonym):

Uğrunda belli bir bedel ödenecek veya belli bir zahmet göze alınacak nicelik veya nitelikte olan

class / type;

adjective

Sample sentence;

"160 odası olan otelin dekorasyonu ile iç donanımı görülmeye değer bir güzellikteydi."

7. means (synonym):

Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey

class / type;

felsefe

8. means (synonym):

Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı

class / type;

matematik
değer