meaning in Turkish

8

1. means (synonym):

Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan; ezelî, ihtiyar (I), yeni karşıtı

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?"

Syllables;

es-ki


2. means (synonym):

► önceki

class / type;

Sample sentence;

"Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal."

3. means (synonym):

Geçerli olmayan

class / type;

4. means (synonym):

Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan

class / type;

5. means (synonym):

Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan

class / type;

Sample sentence;

"Eski öğretmen."

6. means (synonym):

Yeni olmayan, kullanılmış olan; müstamel

class / type;

7. means (synonym):

Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum."

8. means (synonym):

Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

class / type;

Noun alay yollu

Sample sentence;

"Mebus eskisi. Müdür eskisi."
eski