meaning in Turkish

9

1. means (synonym):

Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet; hazne

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça ḫazīne"

Sample sentence;

"Dünyanın hazinelerine başını çevirip bakmazdı."

Syllables;

ha-zi-ne

2. means (synonym):

Değerli şeylerin saklandığı yer; hazne

class / type;

3. means (synonym):

Değerli bir şeyin çok bulunduğu yer

class / type;

Sample sentence;

"Asker mektupları en saf, en halis duyguların, sevgilerin ve hasretlerin hazinesidir."

4. means (synonym):

Gömülü veya saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü

class / type;

5. means (synonym):

► kaynak (I)

class / type;

Sample sentence;

"Ağaç, rutubetin hazinesidir."

6. means (synonym):

Devlet malı veya parası

class / type;

ekonomi

7. means (synonym):

Devlet malının veya parasının saklandığı yer

class / type;

ekonomi

8. means (synonym):

Devletin altın, döviz, bono ve nakit işlemlerini maliye ile birlikte düzenleme görevini üstlenen makam

class / type;

ekonomi

9. means (synonym):

Büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse

class / type;

Metaphor
hazine