meaning in Turkish

5

1. means (synonym):

► hareketli

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı korkuya benzer bir ürperti geçirilir."

Related compound words;

"oynak kemiği"

Syllables;

oy-nak


2. means (synonym):

Hareket, canlılık veren

class / type;

Sample sentence;

"Zeybek oynak bir müziktir."

3. means (synonym):

Değişken, kararsız olan

class / type;

Sample sentence;

"Altın fiyatları oynak."

4. means (synonym):

Cilveli, neşeli, hareketli olan

class / type;

5. means (synonym):

Bükülüp doğrulmaya elverişli olan (eklem)

class / type;

anatomi

Sample sentence;

"Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik..."
oynak