1. means (synonym):
İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi; hudut
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
class / type;
3. means (synonym):
Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi; uç, had
class / type;
Sample sentence;
"Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı."4. means (synonym):
Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer; limit
class / type;
Sample sentence;
"Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı."5. means (synonym):
Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük; limit
class / type;
matematik