ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

36

Ulaşmak, varmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-e nesnesiz -denFiil

Kullanımı;

"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş"

Hecelenişi / Hecelemesi;

gel-mek


Bir yerden getirmek

Kullanımı;

"Adamı Ödemiş’ten aldım geldim, her masrafını çektim."

Oturmaya, ziyarete gitmek

Kullanımı;

"Dün akşam amcamlar bize geldi."

İsabet etmek

Kullanımı;

"Attığı top gözüme geldi."

Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek

Kullanımı;

"Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir."

Ortaya çıkmak, doğmak

Belli bir süre dolmak

Kullanımı;

"Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu."

Belli bir zamana ulaşmak

Kadar olmak

Kullanımı;

"Boyu ancak omzuna geliyor."

Çıkmak, yönelmek

Kullanımı;

"Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez."

İzlemek, takip etmek

Kullanımı;

"Çocuklar arkadan geliyordu."

Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak

Kullanımı;

"Kahve Brezilya'dan geliyor."

Katılmak, eklenmek

Kullanımı;

"Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir."

► türemek

Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek

Kullanımı;

"Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim."

Sonuç çıkmak

Kullanımı;

"Bu davranışlardan ne gelir bilinmez."

Dayanmak, tahammül etmek

Kullanımı;

"Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor."

Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak

Kullanımı;

"Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez.""Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin."

Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Dediğime geldiniz mi?"

Etkisini herhangi bir biçimde göstermek

Kullanımı;

"Buranın havası iyi geldi."

Kazanılmak, sağlanılmak

Kullanımı;

"Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir."

► uymak

Kullanımı;

"Bu ayakkabı sana küçük gelir."

Olmak, -e uğramak

Kullanımı;

"Başımıza bir bela geldi."

Bir şey akmak

Kullanımı;

"Burnundan kan geldi."

Düşmek, rast gelmek

Kullanımı;

"Buraya ışık gelmiyor."

Görünmek, sanılmak

Kullanımı;

"Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi."

Uygun düşmek

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Caddelerde oturmaya gelmez."

Başlamak, ortaya çıkmak

Tipi / Türü;

-e

Mal olmak

Kullanımı;

"Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi."

Biriyle birlikte gitmek

Kullanımı;

"Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?"

İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil

Kullanımı;

"uykusu gelmek."

Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur

Tipi / Türü;

yardımcı fiil

Kullanımı;

"Alışageldiğimiz bir anlamı vardı."

-mez, -mezlik ile birlikte yapmacıklık anlatan deyimler yapar

Kullanımı;

"görmezlikten gelmek."

Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar

Kullanımı;

"meydana gelmek."

-dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil

Kullanımı;

"baktıkça bakası gelmek."

Herhangi bir sırada bulunmak

Kullanımı;

"birinci gelmek."
gelmek