ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

38

Bir yerden başka bir yere gitmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-eFiil

Kullanımı;

"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim."

Hecelenişi / Hecelemesi;

geç-mek


Bir yandan girip diğer yandan çıkmak

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"İplik iğne deliğinden zor geçti."

Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"Eve giderken sizin sokaktan geçeriz."

Bir duruma uğramak; konu olmak

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek."

Okulda, sınavda başarı göstermek

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Hatırlıyor musun, sizin evde bana matematik dersi verirdin, sayende sınıfı geçtim, diyor."

Ömür yaşamak

Tipi / Türü;

-de

Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor."

Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek

Tipi / Türü;

-de

Kullanımı;

"Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı."

Hastalık bulaşmak, sirayet etmek

Tipi / Türü;

-e -i -den

Kullanımı;

"Hastalık bana ondan geçti."

Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek

Tipi / Türü;

-e -den

Kullanımı;

"Bu titizlik ona babasından geçmiş."

Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek

Tipi / Türü;

-e -den

Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmak

Kullanımı;

"İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok."

Yerini bırakıp başka yer almak

Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmak

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler."

Etki yapmak; işlemek

Kullanımı;

"Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş."

Görev almak

Kullanımı;

"İktidara geçmek."

Kalmak, devrolmak

Kullanımı;

"Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti."

Geride bırakmak; aşmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti."

Tükenmek, bitmek; sona ermek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Yavaş yavaş bu hırs geçer."

Üstünlük sağlamak

Tipi / Türü;

-i

Söylemeden veya bitirmeden atlamak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"O meseleyi geçelim. O bahsi geç!"

Zamanı aşmak, geride bırakmak

Tipi / Türü;

-i

Kullanımı;

"Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu."

Zaman tükenmek

Tipi / Türü;

-le

Kullanımı;

"Bütün günüm seni takip etmekle geçti."

Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek

Tipi / Türü;

-i

Birinden meşk etmek

Tipi / Türü;

-i -den

Kullanımı;

"Bu şarkıyı kimden geçtiniz."

Haberi bir iletişim aracı ile bildirmek

Kullanımı;

"Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş."

Ateş vb. sönmek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Ocak sönmüş, koru bile geçmişti."

Yazılmak, girmek

Kullanımı;

"Tarihe geçmek. Kitaba geçmek."

Sürümü olmak, satılmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Konuşmada sözü geçmek veya basında yer almak

Tipi / Türü;

-e -i

Kullanımı;

"Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti."

Kullanımda olmak, tedavülde olmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Bu para artık geçmiyor."

Kabul edilemez olmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Senin paran burada geçmez."

Bırakmak, vazgeçmek

Tipi / Türü;

-den

Kullanımı;

"Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?"

Bir yere gidip oturmak

Çok bekletilmekten çürümeye yüz tutmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Bu karpuz geçmiş."

Sıyrılmak, kurtulmak, işin içinden çıkmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Görmedim, dedi, geçti."

Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar

Tipi / Türü;

argo yardımcı fiil

Kullanımı;

"lska geçmek. Diskur geçmek."

Çekiştirmek, yermek

Tipi / Türü;

-e -i ağızlardan

Kullanımı;

"Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim"
geçmek