ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

11

-e benzer, -e benzeyen

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

edat

Kullanımı;

"Bu göz alabildiğine düzlük, sinsi bir bataklık gibidir."

Hecelenişi / Hecelemesi;

gi-bi

O anda, tam o sırada, hemen arkasından

Kullanımı;

"Haberi aldığı gibi yola çıktı."

-e benzer biçimde; imişçesine, kadar

Kullanımı;

"Bu sade dekor, ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmiştir."

-e yakışır biçimde

Kullanımı;

"İnsan gibi davrandı."

Bir başkasının dediklerine değinirken kullanılan bir söz

Kullanımı;

"Hayır, büyük annemin dediği gibi ben burada sizlerle çürüyüp kalmayacağım."

Arka arkaya gelen aynı tür örneklerin sonunda “ve benzerleri” anlamında kullanılan bir söz

Kullanımı;

"Elma, ayva, armut, üzüm gibi yiyecekler kışa kalabilir."

Cümlenin sonuna gelerek yükleme “denilebilir ki, öyle sanılır ki, sanki” anlamlı kuşku veya olabilirlik ayrıntısı katan bir söz

Kullanımı;

"Sınıfı geçtim gibi."

Bazı sıfat-fiil eki almış kelimelerden sonra geldiğinde karşılaştırmaya dayanan denklik ve eşitlik bağlantısı kuran bir söz

Kullanımı;

"Sana değer verdiğim gibi ona değer vermek zorundayım."

Sıfat-fiil eki almış kelimelerden sonra “-diği biçimde” anlamıyla denklik işlevi yüklenen bir söz; üzere

Kullanımı;

"Daha önce belirtildiği gibi gramerlerimizin edatlar konusu oldukça karışıktır."

-dık sıfat fiil eki dışında diğer sıfat-fiil eki almış kelimelerden sonra “imişçesine” anlamında varsayıma dayalı benzetme işlevi gören bir söz

Kullanımı;

"Her istediğin yere gidiyoruz gibi geliyor bize."

Aynı biçimde

Kullanımı;

"Filmi çekecek olan genç kameraman, açıkça güldü onların telaşlarına ve hepsini dizdi istediği gibi koltuğun arkasına."
gibi