ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

14

Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim

Kökeni;

"Arapça hevā"

İlişkili birleşik kelimeler;

"hava akımı""havaalanı""hava ambulansı""hava aracı""hava aralığı""hava atışı""hava barajı""hava basıncı""hava bilgisi""hava birliği""hava boşaltma makinesi""hava boşluğu""hava burçları""havacıva""hava cıva""hava çekici""hava değişimi""hava deliği""hava durumu""hava düzenleyicisi""hava gazı""hava gemisi""hava girdabı""hava haritası""hava hukuku""hava indirme""hava kanalı""hava kapağı""hava kazması""hava kesesi""hava köprüsü""hava kuvvetleri""hava küre""havalimanı""hava meydanı""hava mili""hava muhalefeti""hava musluğu""hava oyunu""hava parası""hava raporu""hava sahası""hava süzgeci""hava şartları""hava tahmini""hava taksi""hava taşı""hava taşıtı""hava tebdili""hava trafik kontrolörü""hava ulaşımı""hava üssü""hava yastığı""hava yastıklı""hava yolu""hava yuvarı""abuhava""açık hava""ağır hava""basınçlı hava""kapalı hava""kesik hava""kırık hava""kuru hava""limoni hava""soğuk hava dalgası""soğuk hava deposu""tebdilihava""uzun hava""ağzı havada""başı havada""burnu havada""bar havası""Barak havası""bayram havası""bozum havası""curcuna havası""dağ havası""gelin havası""göbek havası""karnaval havası""kasap havası""kaşık havası""matem havası""memleket havası""oyun havası""uçkur havası""yayla havası""zeybek havası"

Hecelenişi / Hecelemesi;

ha-va

Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü

Kullanımı;

"Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu."

Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu

Kullanımı;

"Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın."

► gökyüzü

Kullanımı;

"Havada bir tek bulut yok."

Çevreyi kuşatan boşluk

Kullanımı;

"Tozlar havada uçuşuyordu."

► esinti

Kullanımı;

"Bugün hava olursa yelkenli kalkacak."

Müzik parçalarında tür

Kullanımı;

"Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık."

Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi

Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz)

Tipi / Türü;

sıfat mecaz

Kullanımı;

"Bu sözlerin sonu hava."

Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Buna rağmen öyle kibar ve asil havası vardır ki bu damga bile onu çirkinleştiremez, inadına daha bir uçarı, daha bir sevimli yapar."

► üslup

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Namık Kemal'e, Tevfik Fikret'e başarılı nazireler yazmıştır. Onların diliyle, onların sesiyle, onların havasıyla..."

İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam; atmosfer

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"İlk deneme dalış günü gelince, denizcilerde büyük bir coşkunluk, bir tören havası vardı."

► çekicilik

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Kadın güzel değil ama havası var."

Keyif, âlem

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Onu kendi havasına bıraksak çalışmaz."
hava