ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

9

Ölçüsünde, derecesinde; kadarınca

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

edat

Kökeni;

"Arapça ḳadar"

Kullanımı;

"Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir."

İlişkili birleşik kelimeler;

"ağzına kadar"

Hecelenişi / Hecelemesi;

ka-dar

Büyüklüğünde, genişliğinde, miktarında

Kullanımı;

"Avuç içi kadar yer.""Bacak kadar çocuk."

► dek (I)

Kullanımı;

"Saat ona kadar sokaklarda gezdi.""İstanbul’a kadar ne zahmet buyurdunuz?"

► gibi

Kullanımı;

"İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur.""Sana değer verdiğim kadar ona da değer vermek zorundayım."

Bir şeyin, kıyaslandığı diğer bir şey ölçüsünde, derecesinde veya büyüklüğünde olduğunu anlatan bir söz; denli (I), derece

Kullanımı;

"Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır."

Zaman bildiren kelimelerden sonra süre belirten bir söz

Kullanımı;

"Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi."

Miktarda, derecede

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor."

“Aşağı yukarı, yaklaşık” anlamında bir niceliğin miktarını tahminî olarak belirten söz

Kullanımı;

"Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu."

-mış ekli sıfat-fiillerden sonra geldiğinde “gibi” anlamı taşıyan bir söz

Kullanımı;

"Gezmiş kadar oldum."
kadar