ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

4

İçinde, üstünde karınca bulunan

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Bir süre sonra gözlerimi açtığımda elimdeki karıncalı ekmeği ağaçlığa bırakırken buldum kendimi."

İlişkili birleşik kelimeler;

"ayağı karıncalı"

Hecelenişi / Hecelemesi;

ka-rın-ca-lı


Paslı veya dökülme sonucu küçük delikleri olan (metal)

Üzerine karınca üşüşmüş gibi görünen ekran görüntüsü

Kullanımı;

"Gözlerin karıncalı televizyona kilitlendi."

Rahatsızlık veren

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Eski, o karıncalı, sinsi, ağrılı pis şakalarını yapmaya başladı."
karıncalı