ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

10

İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-eFiil

Kullanımı;

"Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı."

Hecelenişi / Hecelemesi;

ka-rış-mak


Düzensiz, dağınık olmak

Kullanımı;

"Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa karışmış bir hâlde geldi."

Duruluğunu yitirmek; bulanmak

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Hava birden karıştı. Zihnim karıştı."

Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Kaymakam işin karıştığını anlayarak..."

Müdahale etmek

Kullanımı;

"Sokakta herkes kadın kıyafetine karışmak hakkını kendinde görürdü."

Engellemek, araya girmek

Bir araya gelmek, katılmak

Kullanımı;

"Bingazi'deki muharebeye karışmak için beraber yola çıktığım arkadaş Kahire'de hastalanmıştı."

İlgilenmek, el atmak

Kullanımı;

"Ben, dedim, başkalarının soyadlarına nasıl karışabilirim?"

Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak

Kullanımı;

"Bu işe belediye karışır."

► karılmak

karışmak