ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

15

Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Kullanımı;

"Su, 100 °C'de kaynar."

Hecelenişi / Hecelemesi;

kay-na-mak


Yiyecek, içecek fokurdayacak derecedeki suda pişmek, haşlanmak

Kullanımı;

"Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu."

Yerden çıkmak

Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak

Yara kapanmak, iyileşmek

Mayalı bir şey kabarıp köpürmek

Kullanımı;

"Şıra kaynamış."

Mide ekşimek

Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak

Kullanımı;

"Deniz kaynıyor."

Çok miktarda bulunmak

Kullanımı;

"Gölün kuzey kıyısında iki mil kadar yürüdükten sonra suda bir açıklığa geldik, burası tam anlamıyla av kuşu kaynıyordu."""

Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak

Kullanımı;

"Burada bir iş kaynıyor."

Gerektiği gibi yapılamamak

Kullanımı;

"Lafa daldık, ders kaynadı."

Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak

Kullanımı;

"Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu."

Coşmak, heyecanlanmak

Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak

Tipi / Türü;

mecaz

Arada kaybolmak

Tipi / Türü;

argo

Kullanımı;

"Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana."
kaynamak