ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

13

Başkasının malını gizlice almak; hırsızlamak, kaldırmak, tüydürmek, uğrulamak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-e -iFiil

Kullanımı;

"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı."

Hecelenişi / Hecelemesi;

çal-mak


Vurarak veya sürterek ses çıkartmak

Kullanımı;

"Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu."

Çalgı aleti ile bir müzik parçasını seslendirmek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır."

Ses çıkarmak, ses vermek

Tipi / Türü;

nesnesiz

Kullanımı;

"Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir."

Bir şeyi bir yere çarpmak, vurmak

Kullanımı;

"Oklavayla açtığı yufkaları başının üstünde döndürüp mermere çalar, iyice yayar ve inceltirdi."

Üzerine sürmek

Kullanımı;

"Ekmeğin üzerine yağ çaldı."

Bozmak, zarar vermek

Tipi / Türü;

-i

► çelmek

Tipi / Türü;

-i

Madeni oymak, kalemle işlemek

Benzemek, andırmak

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi."

Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak

Tipi / Türü;

mecaz

Süpürmek, temizlemek

Tipi / Türü;

-i ağızlardan

Kullanımı;

"Tozu çalmak."

Kök durumunda veya zarf-fiil eki alarak hızlı, aralıksız ve özensiz tekrarlanan anlamı veren birleşik kelimeler yapar

Tipi / Türü;

dil bilgisi
çalmak