ne demek? TDK Sözlük anlamı nedir?

12

Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı."

Hecelenişi / Hecelemesi;

ku-ru


Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan (yer)

Kullanımı;

"Kuru çöl. Kuru tepeler."

Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı

Kullanımı;

"Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar."

Canlılığını yitirmiş (bitki)

Kullanımı;

"Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?"

Salgısı olmayan

Kullanımı;

"Kuru öksürük. Kuru egzama."

Döşenmemiş, çıplak

Kullanımı;

"Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu."

Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)

Kullanımı;

"Kuru çayla karın doyar mı?"

Etkisi ve sonucu olmayan

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler."

► sıska

Tipi / Türü;

mecaz

Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Kuru, zevksiz bir hayat."

Akıcı olmayan, duygudan yoksun

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Kuru bir anlatım."

► kuru fasulye

Tipi / Türü;

isim
kuru